Kiracının Kiralanan Taşınmaza Zarar Vermesi Halinde Kiracıdan Tazminat Talep Edilebilir Mİ? Mahrum Kalınan Kira Bedelleri Kiracıdan Tahsil Edilebilir mi?

Kiracının, hem sözleşme gereğince hem de TBK' nın 316. maddesi hükmü uyarınca kiralananı uygun ve özenle kullanma borcu bulunmaktadır. Taraflar sözleşme serbestisi gereğince kiralanan şeyin kullanım biçimini sözleşmede belirleyebilirler. Sözleşmede kiralananın kullanım biçimine ilişkin bir düzenleme bulunmasa bile alışılagelen kullanım biçimi kiracının kullanım biçimini ortaya koyar. Kiracı kiralananı niteliğine ve alışılagelmiş kullanım biçimine uygun, özenle kullanmak borcu altındadır.

Yargıtay kararları gereğince de; kiracının olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmadığı, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumlu olduğu; bu nedenle de tadilat süresince de kira bedelini ödemesi gerektiği açıktır.

'T.C. YARGITAY 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/3570 Karar No: 2021/6656 Karar Tarihi: 16-06-2021 TAZMİNAT VE ALACAK DAVASI - DAVALININ TESPİT EDİLEN ZARARIN TAZMİNİ VE BELİRLENEN HOR KULLANMANIN GİDERİLEBİLECEĞİ ONARIM SÜRESİNE İLİŞKİN KİRA BEDELİNDEN SORUMLU OLDUĞU DEĞERLENDİRİLEREK SONUCU DAİRESİNDE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ KARARIN KALDIRILMASI...eli talep edemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı kiracının, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlü olduğu ve yine sözleşmenin özel şartlar 8. maddesi gereği kiralanan tahliye edilirken iç duvardaki panoların sökülmesi sırasında duvarlara verilen zararın giderilmesi gerektiği nazara alındığında, davalının, dosya kapsamı itibariyle tespit edilen 1.750,00TL zararın tazmini ve belirlenen hor kullanmanın giderilebileceği onarım süresine ilişkin kira bedelinden sorumlu olduğu değerlendirilerek, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir. (6098 S. K. m. 316, 321, 334) (6100 S. K. m. 373)

T.C. YARGITAY 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2022/999 ; 2022/4905 kararında, '...hor kullanım olağan kullanım ayrımı her bir kalem hasar için ayrı ayrı yapılarak tahliye tarihi itibariyle rayiç birim fiyatları esas alınıp kullanım süresiyle orantılı yıpranma payı hesaplanmak suretiyle hor kullanımdan kaynaklı tazminat tutarının belirlenmesi hususunda rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, bozma kararında belirtilen tahliyenin gerçekleşmediğinin anlaşılması halinde davanın reddi gerekeceği vurgusuna yanlış anlam verilerek yazılı şekilde hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.'

T.C. YARGITAY 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2022/5424; 2022/9650 sayılı kararında, ' 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi uyarınca; kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334. maddesi uyarınca da kira sözleşmesinin sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde, olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bu doğrultuda kiracı, kiralananda sözleşmeye uygun, olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur...kira sözleşmesinin 5. maddesi hükmü de değerlendirilerek, olağan kullanım ve hor kullanım nedeniyle oluşan hasar ve zarar ayrımı yapıldıktan sonra, hor kullanıma konu zarar ve hasarlar tek tek tespit edilerek, hor kullanma bedelinden kullanım süresi ile orantılı yıpranma payı oranında indirim yapılmak suretiyle, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz ve birbiriyle çelişkili olup bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerekmiştir.'